Toplam 61 çeviri bulundu.
trail
koku, keçiyolu, kuyruk, izini sürmek
iz, koku, patika, keçiyolu, kuyruk, izini sürmek, izlemek, peşinden sürüklemek, sürüklenmek
track
iz,patika,keçiyolu,ray,pist,yarış pisti,parça,şarkı,müzik,palet,tırtıl,izlemek,izini takip etmek,izini sürmek
iz, patika, keçiyolu, ray, pist, yarış pisti, parça, şarkı, müzik, palet, tırtıl, izini takibetmek, izini sürmek
trace
izini sürmek, izlemek, bulmak, ortaya çıkarmak, (kopya kağıdıyla) kopyasını çıkarmak, iz, az miktar, zerre, kalıntı
izini sürmek, izlemek, bulmak, ortaya çıkarmak, (kopya kâğıdıyla) kopyasını çıkarmak, iz, az miktar, zerre, kalıntı
scent
kokusunu almak, sezmek; güzel koku saçmak; koku ile doldurmak; koklayarak izini aramak; koku, rayiha; güzel koku, esans; iz kokusu; koklama duyusu
kokusunu almak, koklayarak izini aramak, kokusunu almak, sezmek, -den kuşkulanmak, koku ile doldurmak, güzel koku, av kokusu, parfüm, (hayvan) koku alma gücü, sezi
izini aramak
retrace
(bir çizginin üstünü) tekrar çizmek, izini takip ederek kaynağına gitmek
bir çizginin üstünü tekrar çizmek; izini takip ederek geriye veya kaynağına gitmek. retraceable s. izi takip olunabilir, izlenebilir
to track
izini takip etmek
fling off
izini kaybettirmek
smell out
koklayarak izini bulmak
obliterate
izini bırakmamak
track down
get on to sb
izini araştırıp bulmak, temas kurmak, görüşmek
lose track of
izini kaybetmek
-nın izini kaybetmek
keep track of
(bir şeyi) aklında tutmak, (bir şeye) dikkat etmek, (bir şeyi) takip etmek, (birinin) izini kaybetmemek
Lose track of
localize a gang
bir çetenin izini bulmak
in the wake of
peşinde, izini takip ederek
Follow the money.
Paranın izini sür.
bear the stamp of
-nın izini taşımak
to trace, to track
izini sürmek
to lose tract (of)
be on someone's trail
birinin izini takip etmek, birini aramak
I gave John the night off.
John'a gece izini verdim.
I'm supposed to track someone down.
Birini izini sürerek yakalamam gerekiyor.
pick up someone's/an animal's trail
(takip edilen) birinin/bir hayvanın izini bulmak
We've been trying to track you down.
İzini takip ederek seni yakalamaya çalışıyoruz.
foot their bills with their fingerprints
kontrol noktasında parmak izini tarattırarak ödeme yapmak
We followed the bear's tracks in the snow.
Biz karda ayının izini takip ettik.
Clinton showed Hillary the scar on his leg.
Clinton Hillary'ye bacağındaki yara izini gösterdi.
After the war they lost track of each other.
Savaştan sonra birbirlerinin izini kaybettiler.
Did the police find any trace of the murderer?
Polis katilin herhangi bir izini buldu mu?
I never play the victim. I'd rather be a stalker.
Asla mağduru oynamam. Avının izini süren bir avcı olmayı tercih ederim.
The cat would eat fish and would not wet her paws.
Karda yürüyüp izini belli etmez.
The police have found no trace of the suspect yet.
Polis henüz şüphelinin izini bulmadı.
Do you know how Clinton got that scar on his chin?
Clinton çenesindeki o yara izini nasıl aldı biliyor musun?
The police found Clinton's fingerprint on the trigger.
Polis tetikte Clinton'un parmak izini buldu.
Clinton rolled up his sleeve, exposing a hideous scar.
İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.
The police found Clinton's footprint in Hillary's room.
Polis, Hillary'nin odasında Clinton'un ayak izini buldu.
Lyrics - Aint gonna follow no footsteps I'm makin my own.
Şarkı Sözleri - Hiç bir ayak izini takip etmeyeceğim, ben kendiminkileri yapıyorum.
The police dog found trace amounts of cocaine in his luggage.
Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.
Clinton says he can trace his ancestors back about 300 years.
Clinton yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.
Police traced a number of the vehicles involved in the robbery.
Polis soyguna karışan araçlardan bazılarının izini sürdü.
I believe we shall persuade the EU we are making the maximum effort.
İzini bulacağımızdan eminim, şeklinde konuştu.
The president vowed to track down those responsible for the bombing.
Başkan bombalamadan sorumlu olanların izini sürmeye yemin etti.
Cheapest way to trace your family history. Run for public office.
Aile tarihçenin izini sürmek istiyorsan, siyasette aday ol, bedavaya gelecektir.
But Turkey went further, following the trail of some explosives used by the suicide bombers.
Ancak Türkiye daha da ileri giderek intihar eylemcilerinin kullandığı bazı patlayıcıların izini sürdü.
Police were making no progress in their efforts to trace a man seen near the scene of the murder.
Polis, cinayet mahallinin yakınlarında görülen adamın izini sürme çabasında aşama kaydedemiyordu.
Literary capital of the steps and the Seljuks, Konya is a place that you can trace the history and religion.
Bozkırın ve Selçuklu Devleti’nin edebi başkenti Konya, inancın ve tarihin izini sürebileceğiniz bir yerdir.
This museum, where you can trace the history of the Kahramanmaraş cultural axis, is located at the city center.
Bu müze Kahramanmaraş’ın kültür akslarının izini sürebileceğiniz müze kent merkezinde yer alıyor.
Djordjevic fled Serbia immediately after the change of power in October 2000, leaving Serbian authorities unsure of his whereabouts.
Corciyeviç ise Ekim 2000'deki iktidar değişimi sonrasında Sırbistan'dan kaçarak Sırp yetkililere izini kaybettirdi.
The government in Belgrade has claimed that it lost track of the former general more than one year ago when the army stopped supporting him.
Belgrad'daki hükümet ise, ordunun eski generale verdiği desteği kestiğinden beri, bir yıldan uzun bir süredir kendisinin izini kaybetmiş olduklarını iddia etti.
The free-roaming horses and wild beauty of the Erciyes steppe and plains give Kayseri a richness photographers will be passionate to capture.
Erciyes steplerinde ve ovalarında vahşi güzellikleriyle yılkı atları doğa fotoğrafçılarının tutkuyla izini sürebilecekleri Kayseri’ye özgü bir zenginlik sunuyor.
Yet, regardless of the total uniqueness of Yemen architecture, the Ottoman has nevertheless left traces here as it has in the other countries of the Arabian peninsula.
Her ne kadar Yemen, dünyanın başka bir yerinde rastlanmayacak türden bir mimari mirasa sahip olsa da, Arap Yarımadası’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Osmanlı bu ülkede de izini bırakmış.