Toplam 100 çeviri bulundu.
verily
z(eski) gerçekte, hakikaten, sahiden, doğrusu, filvaki
indeed
doğrusu
honest
in fact
frankly
işin doğrusu
Amazing!
Hayret doğrusu!
strictly
honestly
actually
or rather
daha doğrusu
by rights
aslında, doğrusu
load line
akım-yük doğrusu, geminin yük çizgisi
polar line
kutup doğrusu
asymptote
sonuşur doğrusu
sonuşur doğrusu, asemptot
plumb line
çekül doğrusu
in actual fact
gerçekten, işin doğrusu
in sooth to say
yê rast (kürtçe)
doğrusu (türkçe)
ya rast (kürtçe)
regression line
bağlanım doğrusu
frankly speaking
more to the point
speaking frankly
in all conscience
to tell the truth
strictly speaking
ya rastîn (kürtçe)
line of regression
regresyon doğrusu
the straight of it
as a matter of fact
line of intersection
kesişme doğrusu
schlechthin (almanca)
I honestly have no idea.
Doğrusu hiçbir fikrim yok.
Oh, I couldn't be arsed.
Valla, bu zahmete girmem doğrusu.
beziehungsweise (almanca)
daha doğrusu (türkçe)
That's just the way it is!
Doğrusu böyledir de ondan.
Nay, but we are deprived!
Doğrusu, biz yoksun bırakıldık!
I was pleasantly surprised.
Doğrusu benim için hoş bir sürpriz oldu.
I wouldn't like to go there.
Oraya gitmek istemezdim doğrusu.
the fact of the matter is that
işin doğrusu şudur ki
You deserve haunting, to be sure.
Karabasan görmeyi hak ettin doğrusu.
This honestly doesn't surprise me.
Doğrusu bu beni şaşırtmaz.
Nay, but ye honour not the orphan.
Hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
As a matter of fact, I dislike him.
Doğrusu ondan hoşlanmıyorum.
We're all a little scared, to be honest.
Doğrusu hepimiz biraz korktuk.
Honestly, there's nothing to worry about.
Doğrusu, endişelenecek bir şey yok.
Skiis is spelled wrong, it should be skis.
Skiis yanlış yazılmış, doğrusu skis olmalı.
Your manners leave something to be desired.
Davranışınız insanda pek iştah bırakmıyor doğrusu.
Whatever he will tell you will be his truth.
Sana söyleyeceği her neyse onun kendi doğrusu olacaktır.
And lo! in the love of wealth he is violent.
Doğrusu o, malı çok sever.
As a matter of fact, bankruptcy is inevitable.
İşin doğrusu iflas kaçınılmaz.
I honestly didn't think Clinton would show up.
Doğrusu Clinton'un ortaya çıkacağını düşünmemiştim.
Çiğ is a typo, the correct word should be çiy.
Çiğ yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu çiy olmalıdır.
Hal is a typo, the correct word should be hâl.
Hal yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu hâl olmalıdır.
Kar is a typo, the correct word should be kâr.
Kar yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu kâr olmalıdır.
Yar is a typo, the correct word should be yâr.
Yar yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu yâr olmalıdır.
For We shall charge thee with a word of weight.
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
Adem is a typo, the correct word should be âdem.
Adem yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu âdem olmalıdır.
Adet is a typo, the correct word should be adet.
Adet yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu adet olmalıdır.
Alem is a typo, the correct word should be âlem.
Alem yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu âlem olmalıdır.
Anfi is a typo, the correct word should be amfi.
Anfi yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu amfi olmalıdır.
Aşık is a typo, the correct word should be aşık.
Aşık yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu aşık olmalıdır.
Ataç is a typo, the correct word should be ataş.
Ataç yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu ataş olmalıdır.
Civa is a typo, the correct word should be cıva.
Civa yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu cıva olmalıdır.
Eşki is a typo, the correct word should be ekşi.
Eşki yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu ekşi olmalıdır.
Finli is a typo, the correct word should be Fin.
Finli yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu Fin olmalıdır.
Göya is a typo, the correct word should be güya.
Göya yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu güya olmalıdır.
Hala is a typo, the correct word should be hâlâ.
Hala yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu hâlâ olmalıdır.
Şarz is a typo, the correct word should be şarj.
Şarz yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu şarj olmalıdır.
Şura is a typo, the correct word should be şûra.
Şura yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu şûra olmalıdır.
Usül is a typo, the correct word should be usul.
Usül yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu usul olmalıdır.
Jist is a typo, the correct word should be gist.
Jist yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu gist olmalıdır.
Oce is a typo and the correct word should be oje.
Oce yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu oje olmalıdır.
Ruc is a typo and the correct word should be ruj.
Ruc yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu ruj olmalıdır.
Buda is a typo, the correct word should be bu da.
Buda yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu bu da olmalıdır.
Camii is a typo, the correct word should be cami.
Camii yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu cami olmalıdır.
Eşşek is a typo, the correct word should be eşek.
Eşşek yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu eşek olmalıdır.
Gurup is a typo, the correct word should be grup.
Gurup yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu grup olmalıdır.
İdda is a typo, the correct word should be iddia.
İdda yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu iddia olmalıdır.
Orda is a typo, the correct word should be orada.
Orda yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu orada olmalıdır.
Ritm is a typo, the correct word should be ritim.
Ritm yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu ritim olmalıdır.
Ayle is a typo and the correct word should be aile.
Ayle yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu aile olmalıdır.
Anfi is a typo and the correct word should be amfi.
Ahçı is a typo and the correct word should be aşçı.
Ahçı yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu aşçı olmalıdır.
Şarz is a typo and the correct word should be şarj.
Gene is a typo and the correct word should be yine.
Gene yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu yine olmalıdır.
Filim is a typo and the correct word should be film.
Filim yanlış yazılmış bir kelimedir, doğrusu film olmalıdır.
I honestly don't think we'll be in court all day tomorrow.
Doğrusu yarın bütün günü mahkemede olacağımızı sanmam.
In this kind of weather, it's best to stay home and not go outside.
Bu havada dışarı çıkmayıp evde oturmak en doğrusu.
Nay, but surely on that day they will be covered from (the mercy of) their Lord.
Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.