Toplam 100 çeviri bulundu.
rift
dostluğun bozulması
repudium
nişanın bozulması
reversal
(kararın) bozulması
souring
ilişkilerin bozulması
tweeking
sistemin kasıtlı bozulması
violable
bozulması mümkün; tecavüz edilebilir
tersine çevirme; huk. kararın bozulması
arythmia.
ritm düzensizliği, kalp ve nabız düzeninin bozulması
assumpsit
(huk). bir vaat uzerine yapılan sözlesme; akdin bozulması halinde zarar ziyan davası
breakdown
sağlığın bozulması
uncoupling
eşlenmenin bozulması
diplophony
sesin aniden bozulması
tiebreaker
beraberliğin bozulması için oynanan uzatma
degradation
kalite bozulması
phase jitter
faz bozulması
breakdown of
-nın bozulması
swim and sway
görüntü bozulması
demoralization
moral bozulması
tool breakage
alet bozulması
delocalization
yerelliğin bozulması
end distortion
uç bozulması, uçtaki bozulma
ahlak bozulması, cesaretini kırma
ahl k bozulması
demagnetization
mıknatıslığın bozulması
recovery pause
geri almanın bozulması
disenchantment
büyüyü çözme, büyünün bozulması
sound distortion
ses bozulması
audio distorsion
block distortion
blok bozulması
phase distortion
evre bozulması
image distortion
nexifîn (kürtçe)
mide bozulması (türkçe)
motion to vacate
kararın bozulması talebi
kararın bozulması istemi
mirisîn (kürtçe)
kişinin görkeminin bozulması (türkçe)
tissue breakdown
doku bozulması
market distortion
pazar bozulması
barrel distortion
barrel bozulması
delay distortion
gecikme bozulması
germixîn (kürtçe)
yemeğin sıcaktan bozulması (türkçe)
data contamination
veri bozulması
decision annulment
kararın bozulması
medical incapacity
aperture distortion
hüzme açıklık bozulması
line code violation
hat kodu ihlali, hat kodu bozulması
reversal of judgment
hükmün bozulmasi
reversal of a decree
carburettor flooding
karbüratör bozulması
Plastic Deformation
Kesin Şekil Bozulması
Elastic Deformation
Esnek Şekil Bozulması
spherical aberration
küresel görüntü bozulması
risk of food spoilage
gıda bozulması riski
start-stop distortion
açma/kapatma bozulması
product deterioration
ürün bozulması
bad mark on his record
sicilin bozulması
attenuation distortion
zayıflatma bozulması
motion seeking vacatur
kararın bozulması yönündeki talep
disturbed consciousness
bilinç bozulması
ionospheric disturbance
iyonosfer bozulması
quantization distortion
örnekleme bozulması
polarization dispersion
polarizasyon bozulması, kutuplanma bozulması
disturbance of the peace
asayişin bozulması
huzur ortamının bozulması
transmission impairments
iletim zayıflaması, iletim bozulması
annulment of the decision
audio harmonic distortion
ses harmonik bozulması
envelope delay distortion
zarf gecikme bozulması
non-linearity distortion
doğrusalsızlık bozulması
Distortion of competition
Rekabetin bozulması
intermodulation distortion
intermodulasyon bozulması
cumulative trauma disorder
toplamsal travma bozulması
impaired primary hemostasis
primer hemostazın bozulması
common path distortion (CPD)
ortak yol bozulması
nonsense-mediated mrna decay
anlamsız-ilintili m-rna bozulması
frequency aliasing distortion
spektral örtüşme bozulması
disruption of bodily functions
vücut fonksiyonlarının bozulması
modulation distortion and noise
modülasyon bozulması ve gürültüsü
computer failure or malfunction
bilgasayarın tıkanması veya bozulması
Food adulteration and inspection
Besin bozulması ve kontrolü
distortion of hepatic architecture
hepatic mimarinin bozulması
sudden deterioration of the general condition
genel durumun ani bozulması
progression as derangement of cell differentiation
hücre farklılaşmasının bozulması sonucu ilerleme
I think you're partly to blame for the negotiation breakdown.
Sanırım görüşmenin bozulması için kısmen suçlanacaksın.
The deterioration of the ozone layer is a perplexing phenomenon.
Ozon tabakasının bozulması şaşırtıcı bir olgudur.
Marriage breakdown in the West has reached epidemic proportions.
Batıda evliliklerin bozulması salgın boyutlarına vardı.
Her husband's failure in business forced her to pawn all her jewels.
Kocasının işlerinin bozulması yüzünden mücevherlerini rehin bırakmak zorunda kaldı.
It's sad when a marriage breaks up, especially after all those years.
Özellikle geçen onca yıldan sonra bir evliliğin bozulması üzücü.
This was a retrial, as the first verdict was overturned on technical grounds.
İlk karar teknik gerekçelerle bozulması sonrasında dava tekrar görülmüştü.
McCormack also warned of the potential for destabilisation if Kosovo is not granted independence.
McCormack, bağımsızlık verilmediği takdirde Kosova'da istikrarın bozulması potansiyeli konusunda da uyardı.
Degenerative disc disease which is a breakdown of discs acting as cushions between the vertebrae can lead to sciatica.
Omurlar arasında yastık görevi gören disklerin bozulması olan dejeneratif disk hastalığı siyatiğe yol açabilir.
Stanimirovic said he will address international institutions and courts in hopes that decisions on dismissals will be overturned.
Stanimiroviç, işten çıkarma kararlarının bozulması umuduyla uluslararası kurum ve mahkemelere başvuracağını belirtti.
Analysis segment, track geometry, track geometry deterioration, multivariate statistical analysis, geographical information systems
Analiz kesimi, hat geometrisi, hat geometrisi bozulması, çok değişkenli istatistik analiz, Coğrafi Bilgi Sistemleri
Turkey's main opposition Republican People's Party (CHP) vowed to launch an appeal with the Constitutional Court, seeking to have the decision overturned.
Türkiye'nin ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kararın bozulması için Anayasa Mahkemesi'ne itirazda bulunacağını açıkladı.